Yaklaşık 10 yıldır Suriye’de devam eden kirli savaştan en çok etkilenen kesim, yaşlılar, kadınlar ve çocuklardan oluşan masum sivil halk olmuştur maalesef. Vatanlarından, doğdukları topraklardan göç etmek zorunda kalan insanlar, kendi ülkelerinde mülteci ve göçebe hayatı yaşamak zorunda bırakılmıştır.

Kirli bir savaş dedik ya... Sahi kirli olmayan bir savaş var mı?

• Yurtlarından, vatanlarından göç eden milyonlar
• Hayatlarını kaybeden yüzbinler
• Anne-babasını, yakınlarını, sevdiklerini kaybeden insanlar
• Yaşanan problemler, travmalar, insani dramlar
• Kan, gözyaşı, acı ve sabır...

İçinde bulunduğumuz kış mevsiminin olumsuz şartları ile hayatları iyice zorlaşan mültecilere yardım elleri olabilmek için yollara düştük.
 

İstikamet İdlib kırsalında çadırlarda kalan kardeşlerimize un, makarna ve hediyelerimizi bizzat ulaştırmak ve dertleşmekti. Yardımeli Başkan Yardımcısı Adnan Akdaş, Ankara Şube Başkanı Dr. Mehmet Sılay ve Ankara Şube Müdürü Nuri Bahar ile birlikte başlayan yolculukta konu hep Suriye idi.

Neden başlamıştı bu savaş, çıkar gruplarının amacı ne, mağduriyetlerin çözümü ne olabilir, neden insanlar birbirini öldürür, çocukları yetim bırakmaya kimin hakkı var ki gibi birçok sorunun cevabı arandı. Ama bulamadık. Duygularımız, düşüncelerimiz birbirine karıştı adeta.
 

Hava soğuk ve yağışlı idi. Bu havada kamplara gitmek, çamurlu yollarda yürümek nasıl olacaktı? Zorlanır mıyız acaba... diye ufak bir tedirginlik yaşasak ta; çadırlarda her gün bu şartlarda yaşamak zorunda kalan insanları, çocukları hatırlayınca hiç vakit kaybeden kamplara hareket ettik. “Rabbimiz, girdiğimiz yere hayırla, doruluk ve dürüstlükle girmeyi, çıktığımız her yerden de doğruluk ve dürüstlükle çıkmamızı sağla ve yüce katından bize güçlü bir destek ver.”
 

Fırınlar ekmek için un bekliyor

İlk ziyaretimiz Sarmada bölgesinde bulunan ve günlük 14 bin ekmek üretim kapasitesine sahip ekmek fırına yapıldı. Bu güne kadar belirli aralıklarla gönderdiğimiz 32 tır unun, ekmek yapılarak, kamplarda dağıtımı yapılmıştır.

Yardımeli Heyeti, İdlib kırsalındaki Meşhedruhin, Maret Misrin, Killi, Vadi el Azib ve Kefer Lusin bölgelerindeki kampları ziyaret ederek, çocuklara çizme, mont, çikolata ve meyve suları ile ailelere makarna ve ekmeklerini dağıttı. Kamplarda elektrik yok, su yok, yakacak yok, gıda yok, kıyafet yok, eğitim yok, eşya yok, yok, yok, yok... İnanır mısınız corona bile gündemlerinde değil. Gündemlerini meşgul eden o kadar sorun, problem ve ihtiyaç var ki, Coronaya sıra gelmemiş adeta.
 

Kamplar perişan durumda

Güzergâh boyunca dağınık mültecilerin buldukları ilk yere kurdukları çadırlar nedeniyle oluşan düzensiz kamplar, yolun sağlı sollu her iki tarafını da kaplamış durumda. Kefer Lusin bölgesinde Roma döneminden kalma antik şehir kalıntılarının izlerini görmek mümkün. Kalıntıların taşları mülteciler tarafından ev ve çadırlarının önünde kullanılmış olduğunu gördüğümüzde üzüldük...

Kamplarda bulunan çocukların üzerlerinde kıyafetleri, ayaklarında çorap ve ayakkabıları maalesef yok. Yağmur ve çamurun içinde öylece dolaşıyorlar. Yanımızda getirdiğimiz mont, çizme ve kıyafetler kamplarda çocuklara hediye edildi.
 

Kefer Lusın bölgesindeki El Kunıtrat kampı da ziyaret edilerek hediyeleri takdim edildi. Bu kampta yaşayanlar, Humus kentinde göç etmişler ve kamp sakinlerinin hepsi aynı aşiret mensubu. Zaten oluşturulan kamplardaki insanlar aynı köyden, aynı aşiretten, aynı kabileden insanların bir araya gelmeleri ile oluşmuş. Bu zor günlerde, birbirlerine destek olmak, sahip çıkmak ve güç vermek adına.

El Kunıtrat kampı aşiret lideri ile mekânında sohbet ederek ihtiyaçları hususunda bilgi ve istişareler yapıldı.

Meşhed Ruhin bölgesindeki kamplarda inşası devam eden briket evler de yerinde incelenerek, yetkililerden detaylı bilgiler alındı. Çadırlara göre daha korunaklı ve daha kullanışlı olan briket evler, mülteciler için güzel ve sıcak bir yuva oluyor.

Anlatılacak o kadar acı durum ve perişan bir tablo var ki. Ama ne kadar da cümleleri uzatsak, oradaki insanlık dramını yeterince anlatamayız. Kelimeler kifayetsiz kalır.

Bu imtihanda yerinizi tespit edebildiniz mi?

Kaybedenler tarafında mı, kazananlar tarafında mı?

Allah’ım affet bizi…

İDLİB ACİL YARDIM - ONLİNE BAĞIŞ